Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"O günde yüzler
var ki apaydınlıktır. Rablerine bakıcıdırlar." (el-Kıyame, 75/22-23)
"İhsanda
bulunanlara daha güzeli (el-Hüsnâ) ve daha fazlası da vardır." (Yunus, 10/26)
Yüce Allah
kâfirler hakkında da şöyle buyurmaktadır:
"Hayır, muhakkak ki onlar o günde
Rablerinden elbette perdelenmiş olacaklardır. (Onu
göremeyeceklerdir)." (el-Mutaffifin,
83/15)
Düşmanları (onu görmekten yana)
perdeleneceklerine göre onun dostları perdelenmeyeceklerdir.
Buhari ve Müslim'de Cerir b. Abdullah
Radıyallahu anh'dan şöyle dediği rivayet edilmektedir: Rasûlullah Sallallahu
aleyhi vesellem ile birlikte oturuyorduk. Ondördünde aya baktı ve şöyle buyurdu:
"Sizler Rabbimizi şu ayı gördüğünüz gibi açık seçik bir şekilde
göreceksiniz. Onu görmekte herhangi bir sıkıntıya maruz kalmayacaksınız.
Binaenaleyh eğer güneş doğmadan önce bir namazı ve batmasından önce de bir
namazı kaçırmamaya gücünüz yetiyorsa bunu yapınız."
Peygamber efendimizin “bunu gördüğünüz gibi” diye buyurması şu ayı
görmeniz gibi demektir. Burdaki benzetme görmenin görmeye benzetilmesidir yoksa
görülenin görülene benzetilmesi değildir. Nitekim yüce Allah'ın vahiy ile
konuşmasını sözkonusu ettiği hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur:
"...Melekler onun söylediği söze itaatle kanatlarını çırparlar. O
(vahiy) sanki düz bir kayalık üzerinde (çekilen) bir
zincir(in çıkardığı ses gibi)dir."
Burdaki benzetme de işitmenin işitmeye
benzetilmesidir. İşitilenin işitilene benzemesi değildir. Çünkü yüce Allah,
yarattıklarından herhangi bir yaratığın zatında veya sıfatlarında kendisine
benzemesinden münezzehtir. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in sözünün de
böyle bir benzetmeyi vehmettirecek şekilde yorumlanmasından münezzehtir. Çünkü o
bütün yaratılmışlar arasında yüce Allah'ı en iyi bilendir.
Müslim'de yer alan Suhayb (er-Rumi')nin
rivayet ettiği hadiste de şöyle buyurulmaktadır:
"...Bunun üzerine (yüce Allah)
hicabı açar. Onlara (cennetliklere) aziz ve celil olan Rablerine
bakmaktan daha çok sevimli gelecek hiçbir şey verilmemiştir." Daha sonra şu:
"İyilik yapanlara daha güzeli vardır ve daha da fazlası vardır." (Yunus, 10/26) âyetini okudu.
Bu hususta sahih ve ifadeleri açık pek
çok hadis-i şerif vardır. Biz "Sullemu'l-Vusul" şerhinde bunlardan
kırkbeş hadisi otuzdan fazla sahabiden naklettik. Bunları reddeden, Allah'ın
Kitabını ve Allah'ın rasûlü ile gönderdiklerini yalanlamış ve yüce Allah'ın
haklarında:
"Hayır, muhakkak ki onlar o günde
Rablerinden elbette perdelenmiş olacaklardır." (el-Mutaffifin, 83/15) diye buyurduğu kimselerden
olacaktır.
Yüce Allah'dan affedilmeyi ve esenliği
dileriz. Yüzüne bakma lezzetini nasib eylemesini niyaz ederiz.
Âmin.