"Biz onları iki kere azaba
uğratacağız. Sonra da büyük bir azaba döndürüleceklerdir." (et-Tevbe, 9/101) ve daha başka âyet-i
kerimeler.
Bu husustaki sahih hadisler tevatür
derecesine ulaşmıştır. Bunlardan birisi Enes Radıyallahu anh'ın rivayet ettiği
hadis-i şeriftir. Buna göre Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle
buyurmuştur:
"Kul kabrine yerleştirilip, arkadaşları onu bırakıp gittiklerinde,
kendisi henüz ayaklarının seslerini duymakta iken ona iki melek gelir, onu
(kabirde) oturtur ve ona şöyle derler:
Sen -Muhammed Sallallahu aleyhi vesellem'i kastederek- bu adam hakkında
ne diyordun? Mü'min kimse: Ben şehâdet ederim ki o Allah'ın kulu ve rasûlüdür,
der. Melekler ona: Cehennemde kalacağın yere bir bak. Yüce Allah şimdi o
kalacağın yerden bedel olarak cennetten sana bir yer vermiştir. O bu iki yeri de
bir arada görür."
Katade dedi ki:
Bize nakledildiğine göre kabrinde ona
yeri genişletilir. -Sonra Enes'in naklettiği hadisi aktarmaya devam ederek- dedi
ki:
“Münafık ile kafire gelince ona da: Sen bu adam hakkında ne diyordun?
diye sorulur, o şöyle der: Bilmiyorum, ben insanların söylediklerini
tekrarlıyordum. Ona hiçbir şey bilmez, anlamaz olasıca, denilir ve demirden
balyozlarla ona indirilen bir darbe neticesinde öyle bir feryadı basar ki,
insanlarla cinler dışında etrafındaki herkes onun bu feryadını duyar."
Abdullah b. Ömer Radıyallahu
anh'ın rivayet ettiği hadis te buna delildir. Rasûlullah Sallallahu aleyhi
vesellem buyurdu ki:
"Sizden herhangi bir kimse öldüğü takdirde ona kalacağı yer sabah-akşam
gösterilir. Eğer cennet ehlinden ise cennet ehlinden (birisi olarak), eğer cehennem ehlinden ise (cehennem
ehlinden) birisi
olarak ona yeri gösterilir ve: Ancak, Kıyamet gününde Allah seni tekrar
dirilteceği vakte kadar senin kalacağın yer burasıdır, denilir."
İki kabirden sözedilen hadiste de:
"Bu ikisine azab
edilmektedir." diye buyurmuştur.
Ebu Eyyub el-Ensari Radıyallahu
anh da rivayet ettiği hadiste şöyle demektedir:
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem
güneşin battığı bir sırada dışarı çıktı da bir ses işitince:
"Yahudiler
kabirlerinde azab görmektedirler." diye buyurdu.
Esma Radıyallahu anha'nın rivayet
ettiği hadiste de şöyle denilmektedir:
"Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem hutbe irad etmek üzere ayağa
kalktı. Kişinin fitneye (sorguya ve
azaba) maruz kaldığı
kabir fitnesini sözkonusu etti. Bunu sözkonusu edince, müslümanlardan bir
uğultudur yükseldi."
Âişe Radıyallahu anha da dedi ki:
"Ben bundan sonra Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem'in kıldığı her
namazdan sonra mutlaka kabir azabından (Allah'a) sığındığını gördüm."
Küsûf (güneş tutulması) olayı ile ilgili
hadiste de Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem ashab-ı kirama kabir azabından
Allah'a sığınmalarını emretmiştir. Bütün bu hadis-i şerifler Sahih(-i Buhari)'de
yer alır. Biz "es-Süllem” üzerine yazdığımız şerhde ashab-ı kiramdan bir
topluluğun peygamberimize merfu olarak zikrettikleri yollardan sabit olmuş
yaklaşık otuz hadisi kaydetmiş bulunuyoruz.