Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Ey insanlar!
Eğer öldükten sonra diriltilmekten yana şüpheniz varsa muhakkak biz sizi
(Âdem'i)
topraktan yarattık. Sonra (gelenleri) bir nutfeden, sonra sülük gibi kan emen bir kan
parçasından, sonra şekli belli belirsiz bir çiğnem etten (yarattık). Size açıklayalım
diye. Rahimlerde dilediğinizi belli bir zamana kadar durduruyoruz... Bu
böyledir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir ve çünkü O ölüleri diriltir,
Gerçekten O herşeye de güç yetirendir ve çünkü hiç şüphesiz kıyamet gelecektir.
Onda hiç şüphe yoktur ve Allah muhakkak kabirdekileri diriltecektir."
(el-Hac, 22/5-7)
"Yaratıkları
ilkin yoktan var eden, sonra da onu tekrar iade eden O'dur ve bu O'na göre daha
kolaydır." (er-Rum, 30/27)
"İlk yaratmaya
başladığımız gibi onu (yaratmayı) tekrar iade ederiz." (el-Enbiya, 21/104)
"İnsan: 'Ben
öldükten sonra mı diriltilip, çıkartılacak mışım' der. (Peki) insan daha önce
hiçbir şey değilken, gerçekten bizim kendisini yarattığımızı düşünmez mi?..."
(Meryem, 19/66-67) ve devamı âyetler ile yüce
Allah'ın şu buyrukları da delildir:
"İnsan hiç
bizim kendisini bir nutfeden yarattığımıza bakmaz mı? Böyleyken o apaçık bir
hasım olup çıkıyor. Kendi yaratılışını unutarak bize bir misal getirerek dedi
ki: 'Çürümüş haldeki kemikleri kim diriltecek?' De ki: 'Onları ilk defa yaratan
kim ise O’ onları diriltecektir." (Yasin,
36/77-79) ve
surenin sonuna kadar diğer âyet-i kerimeler.
"Peki, göklerle yeri yaratmış ve
onları yaratmaktan dolayı yorulmamış olan Allah'ın ölüleri diriltmeye de kadir
olduğunu görmezler mi? Evet, muhakkak ki O, herşeye güç yetirendir..." (el-Ahkaf, 46/33) ve surenin sonuna
kadar.
"Onun âyetlerinden biri de yeri
kupkuru görmendir. Biz üzerine suyu indirdiğimizde sarsılır ve kabarır. Onu
dirilten şüphesiz ki ölüleri de dirilticidir. Çünkü O herşeye kadirdir."
(Fussilet, 41/39) ve daha başka pekçok âyet-i
kerime.
Çoğunlukla yüce Allah buna yeryüzünü su
ile diriltmeyi örnek olarak göstermektedir. Yer kurumuş ve ölmüş iken bitkiler
ile sarsılır ve yeşeriverir (canlanır). Halbuki daha önce hareketsiz idi. İşte
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem'in el-Akilî tarafından nakledilen uzunca
hadiste böyle bir örnek verdiğini görüyoruz. O şöyle buyurmaktadır:
"İlahın hakkı
için yemin ediyorum, ister başkası tarafından öldürülüp yere yıkılmış olsun,
ister defnedilmiş bir ölü olsun, yerin üzerinde kabri açılıp yarılmayacak hiçbir
kimseyi bırakmayacaktır. Herkes başı tarafından harekete geçecek ve iyice
oturacaktır. Rabbin: Halin ne? diye soracak. Çünkü O; -geçmişteki hayatı için-:
bugünün dünü gibidir (sanki) Rabbim, diyecek. O bunu henüz ailesinden pek yeni
ayrılmış zannıyla söyleyecek.” Ben:
“Ey Allah'ın Rasûlü
dedim. Rüzgarlar, çürümüşlük ve yırtıcı hayvanlar bizleri paramparça etmişken
Allah bizi nasıl toplayıp bir araya getirecek” Şöyle buyurdu:
"Ben sana bunun
bir benzerini Allah'ın nimetleri arasından bildireyim. Sen yeryüzünü (üzerindeki
bitkileri) çürümüş ve darmadağınık gördüğün vakit, bu bir daha canlanmaz dersin.
Yüce Allah oraya semayı (yağmuru) gönderir. Aradan birkaç gün geçmeden sen yine
orayı görürsen bu sefer her tarafın bir yudum su gibi olduğunu görürsün. İlahın
hakkına yemin olsun ki, O sizleri yeryüzünün bitkilerini, suyun toplamasından
daha ileri derecede biraraya getirip toplamaya daha bir muktedirdir. Bu sebeble
sizler de yattığınız yerlerden çıkartılacaksınız..."
Hadisi ve daha pek çok hadis-i şerif
bunu göstermektedir.