Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"De ki: 'Size
vekil kılınan ölüm meleği sizin ruhunuzu alır, sonra da Rabbinize
döndürüleceksiniz.' " (es-Secde,
32/11)
"Her can ölümü
tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir." (Âl-i İmran, 3/185)
Yüce Allah peygamberine hitaben şöyle
buyurmaktadır:
"Muhakkak sen
de öleceksin, hiç şüphesiz onlar da öleceklerdir." (ez-Zümer, 39/30)
"Senden önce
hiçbir beşere ebedilik vermedik. Sen ölürsen eğer onlar ebedi mi kalacaklar?"
(el-Enbiya, 21/34)
"Onun (yerin)
üzerindeki her canlı fanidir. Celal ve ikram sahibi Rabbinin vechi (zatı) ise kalıcıdır."
(er-Rahman, 55/26-27)
"Onun vechinden
(zatından) başka herşey helak olacaktır." (el-Kasas, 28/88)
"Asla ölmez hayy (diri) olan
(Allah)a dayan." (el-Furkan, 25/58) ve daha başka âyet-i kerimeler.
Bu hususta sayılamayacak kadar da pek
çok hadis-i şerif vardır. Ayrıca durumun böyle olduğu gözle görülen bir
husustur. Bunu bilmeyen kimse yoktur, ölüm hakkında herhangi bir şüphe ve
tereddütte bulunmamaktadır. Fakat belki inat ve hakka karşı büyüklenmek onu
inkâra götürebilir.
Ölüme ve ondan sonraki hallere imanın
gereğince ancak Allah'ın ihlasa erdirilmiş ihlaslı kulları amel
edebilir.
Bizler ölen yahut öldürülen ya da
herhangi bir sebeple hayatı sona eren herkesin eceli ile öldüğüne ve onun
ecelinden hiçbir şeyin eksiltilmediğine iman ederiz.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Her biri
belirli bir süreye kadar akıp gider." (er-Rad,
13/2)
"O ecelleri gelince ne bir an geri
bırakabilirler, ne de ileri alabilirler." (el-A’raf,
7/34)