Kelâm sıfatının yüce Allah'ın zatı ile
ilgisi ve onun bu sıfat ile nitelenmesi itibariyle kelam yüce Allah'ın ilmi
gibi, O'nun zatının sıfatlarındandır. Hatta kelam sıfatı yüce Allah'ın ilmi
kabilindendir. O kelamını ilmiyle indirdiği gibi, ne indirdiğini en iyi de
bilendir.
Kendi meşiet ve iradesi ile konuşması
itibariyle de kelam O'nun fiilî sıfatlarındandır. Nitekim Peygamber Sallallahu
aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:
"Allah bir emri vahyetmeyi murad ettiği vakit vahiy ile konuşur
(kelâm söyler)..."
Bundan dolayı selef-i salih -Allah'ın
rahmeti üzerlerine olsun- kelam sıfatı hakkında şöyle
demişlerdir:
Kelam sıfatı aynı zamanda hem zatî, hem
fiilî bir sıfattır. Şanı yüce Allah ezelden ebede kadar kesintisiz olarak kelam
sıfatına sahiptir. Onun bizzat kelam söylemesi de, başkası ile konuşması da
meşieti ve iradesi ile olur. O dilediği takdirde ve dilediği zaman, dilediği
şekilde, dilediği kimselerin duyacağı bir kelam ile konuşur. Onun kelamı, onun
sonsuz bir sıfatıdır:
"De ki:
'Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa, buna yardımcı olarak bir o kadar
daha katsak Rabbimin sözleri tükenmeden o denizler tükenir." (el-Kehf, 18/109)
"Eğer yerde
olan bütün ağaçlar kalem olsa ve deniz de, ardından yedi deniz daha ona katılsa
yine de Allah'ın sözleri tükenmezdi." (Lukman,
31/27)
"Rabbinin sözü doğruluk ve adalet
bakımından eksiksizdir. Onun sözlerini değiştirebilecek yoktur, O herşeyi
işitendir, hakkıyla bilendir." (el-En'âm,
6/115)