Fikhul Ebsat//İmamı Azam ra// Günah İşleyen Kimsenin Kafir Olduğu İddiasının Reddi Bölümü |
||
-Eğer bir kimse "günah işleyen
kimse kâfirdir", derse, onun sözünü boşa çıkaracak cevap nedir? diye sordum.
Şöyle söyledi:
-Ona şöyle cevap verilir:
"Yûnus'u da an. Hani o öfkelenerek çıkıp gitmiş, kendisini tazyik
etmeyeceğimizi sanmıştı. Karanlıklar içinde niyaz ederek, Senden başka ilah
yoktur, seni tenzih ederim, ben zâlimlerden oldum, dedi."(el-Enbiya,87.) Buna göre o, zalim mü'mindir,
kâfir ve münafık değildir. Hz. Yûsuf un kardeşleri: "Ey babamız, bizim için
günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz muhakkak suçlu
idik."(Yusuf,97.) dediler. Bu durumlarıyla onlar
günahkârdırlar, fakat kâfir değildiler. Yüce Allah, Peygamberi Hz. Muhammed'e
"Senin geçmiş ve gelecek günahını Allah'ın affetmesi
için..."(el-Fetih,2.) buyurmuş, günahını yerine
küfrünü dememiştir. Hz. Musa kıptîyi öldürmesi dolayısıyla günah işlemişti,
fakat kâfir değildi.
Eğer o kimse "Ben inşallah
mü'minim," derse, "Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ve selâm
ederler, ey mü'minler, siz de ona salâvat getirin, ona lâyık olduğu şekilde
selâm getirin."(el-Ahzab,56)âyeti gereğince "Eğer
mü'minsen ona salâvat getir, değilsen getirme," denir. Keza Allah şöyle
buyurur: "Ey iman edenler, cuma günü namaz için nida
olunduğunda Allah'ın zikrine koşun, alışverişi bırakın."(el-Cuma,9.)
Muaz (r.a) şöyle dedi:
"Kişinin Allah hakkında şüphesi, onun bütün iyiliklerini iptal eder. Allah'a
iman ettiği halde masiyet işleyen kimsenin affedilmesi umulur, azap görmesinden
de korkulur." Muaz'a soran kimse: "Şüphe iyilikleri giderdiğine göre, îman etmek
de kötülükleri daha çok giderir." demişti. Muaz da: 'Yemin ederim, bu adamdan
daha çok hayret edilecek bir kimse görmedim," dedi. Ona "Sen müslüman mısın?"
diye sordu. O da "bilmiyorum" dedi.
O kimseye "bilmiyorum," sözün
doğru mu, yanlış mı diye sorulur. Eğer "doğru" derse şöyle söyle: "Dünyada doğru
olan âhirette doğru değil midir?". Eğer "Evet," derse: "Kabir azabına, suale,
kadere, hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna îman ediyor musun?" diye sor. "Evet"
derse "Sen mü'min misin?" diye sor. Eğer yine "bilmiyorum" derse, o zaman;
bilmeyesin, anlamayasın, iflah olmayasın, de.
-Eğer bir kimse cennet ve
cehennem yaratılmış değillerdir, derse? diye sordum
-O kimseye şöyle de: Onlar bir
şeydir, yahut bir şey değildir. Oysaki, Allah Kur'ân-ı Kerîm'de "Allah her
şeyin yaratıcısıdır."(ez-Zümer,62.), "Biz herşeyi bir ölçü ile
yarattık."(el-Kamer,49.), "Onlar sabah akşam ateşe karşı
getirilecekler."(el-Mü’min,46.) buyurmaktadır,
dedi.
-Eğer cennet ve cehennem fâni
olacaktır derse? diye sordum.
-Ona Allah Kur'ân'da cennetin
nimetlerini "Kesilip tükenmeyen, yasak da edilmeyen"(el-Vakıa,32.)
olarak vasfetmektedir, de.
Cennetlik ve cehennemlikler
girdikten sonra cennet ve cehennem yok olacaktır diyen kimse de orada ebedî
kalışı inkâr ettiği için, kâfir olur.
Ebû Hanife (r.a.) şöyle
dedi:
-Allah-u Taâla mahlukların
sıfatı ile tavsif edilemez. O'nun gazabı ve rızası keyfiyetsiz sıfatlarındandır.
Sünnet ve Cemaat Ehli'nin görüşü budur. Allah gazap eder ve razı olur. Onun
gazabı cezalandırması, rızası da sevabıdır, denemez. Biz onu, kendisini tavsif
ettiği gibi tavsif ederiz. O birdir, hiç bir şeye muhtaç değildir. Doğurmamış,
doğurulmamıştır, kendisine hiç bir şey denk değildir. Hayy, kayyum, kadir,
duyan, gören, bilen O'dur. O'nun eli, kullarının elleri üzerindedir, fakat
kulların eli gibi bir uzuv değildir. O ellerin yaratıcısıdır. O'nun yüzü
yarattıklarının yüzü gibi değildir. O bütün yüzlerin yaratıcısıdır. O'nun nefsi
yarattıklarının nefsi gibi değildir. Bütün nefislerin yaratıcısı O'dur.
"Onun benzeri hiç bir şey yoktur. Duyan ve gören
O'dur."(eş-Şura,11)
-Eğer Allah-u Taâla nerededir,
diye sorulursa? diye sordum.
-O kimseye: Yaratılmadan önce mekân yoktu, halbuki Allah vardı.
Mahlukattan hiç biri yokken, "nerede" mefhumu mevcut değilken, Allah vardı. O
her şeyin yaratıcısıdır, diye söyle. Eğer "Dileyen, dilenmiş olan şeyi ne ile
diledi?" denilirse "Sıfatla" de. O kudretle kadir, ilimle âlim, mülk ile
mâliktir. Eğer "meşietle mi diledi, meşietle takdir edilip ilimle mi diledi?"
diye sorarsa: "Evet," diye cevap ver. ( Allah'ın dilemesi ilmine, ilim de
maluma tabidir. Buna göre insan ihtiyarî fiillerinde mücber
değildir.)
|
||
. | . | |
Tags:Online Arapça Dersleri Video,İslami ilimler Video Dersleri,İlahiyat Önlisans Arapça Video Dersleri,İlahiyat Arapça Video Dersleri,İmam Hatip Arapça Dersleri Video,İlitam Arapça Video Dersleri,Tefsir Dersleri Video,Hadis Dersleri Video,Fıkıh Dersleri Video,Arapça Dershaneniz,Kur'an,Sünnet,Arapça dersleri,tefsir oku,hadis,oku,Kuran meali oku,arapça öğreniyorum,arapça dilbilgisi video,arapça nahiv video,arapça sarf dersleri video,islami sohbetler
- Anasayfa
- imami-azam-e-kitap-oku Günah İşleyen Kimsenin Kafir Olduğu İddiasının Reddi Bölümü
Günah İşleyen Kimsenin Kafir Olduğu İddiasının Reddi Bölümü
Blogger /
imami-azam-e-kitap-oku,